DUYU ORGANLARI - FEN LİGİ

DUYU ORGANLARI

Çevremizde ve vücudumuzun içinde meydana gelen değişiklikleri algılayan yapılara duyu almaçları(duyu reseptörleri) denir. Duyu almaçları bu bilgileri sinir hücreleriyle sinir sistemine taşır.

  • Çevremizdeki uyarıları alabilecek organlara duyu organları denir. 
  • Her duyu organında farklı uyarıları algılayan farklı duyu almaçları bulunur.
◆ Duyu organlarımızla tat, koku, dokunma, görme ve işitme ile ilgili uyarıları algılarız.




1. Tat Alma Duyusu

◆ Tat alma duyu organı dildir.

◆ Dilin üzerinde tatları algılayan küçük kabarcıklar bulunur. Bunlara tat tomurcuğu denir.

◆ Tat alma tomurcuklarında tatları algılamaya yarayan almaçlar bulunmaktadır. 

Tadın algılanabilmesi için maddenin tükürük içinde çözünmesi gerekir.

◆  Dilimizin her bölgesi her tadı algılayabilir ancak bazı bölgeleri bazı tatları daha yoğun olarak algılar.

◆  Duyu organı olmasının yanı sıra, dil konuşmayı sağlar ve sindirime yardımcı olur.


2. Koku Alma Duyusu

Koku alma duyu organı burundur.

Burun boşluğunun üst kısmında yer alan sarı bölge' de kokuyu algılayan almaçlar bulunur.

Burun aynı zamanda solunum sistemi organıdır.

Hava burundan geçerken ısıtılır, temizlenir ve nemlendirilir.

Kılcal damarlar → havayı ısıtır.

Mukus → havayı nemlendirir.

Kıllar → tozları ve yabancı cisimleri tutar. 




Koku alma olayı nasıl gerçekleşir?

Cisimlerden havaya karışan koku tanecikleri solunan hava ile burundan içeri girer. Bu tanecikler mukus sıvısı içinde çözünürler. Çözünen koku tanecikleri sarı bölge içinde yer alan duyu almaçları tarafından algılanır ve sinirler aracılıyla beyindeki koku alma merkezine iletilir. Bu şekilde koku alma olayı gerçekleşir.

Koku yorgunluğu:

Burundaki duyu hücreleri çabuk yorulur. Buruna sürekli aynı koku gelirse hissedilen koku zamanla azalır veya koku hiç hissedilemez. Buna koku yorgunluğu denir.

Koku alma ve tat alma duyuları arasındaki ilişki:

Koku ve tat alma duyuları ile beyne aktarılan uyarılar, beyinde aynı merkez tarafından değerlendirilip yorumlanır. Bu nedenle kokusunu alamadığımız bir besinin tadını da alamayız. Grip veya nezle olduğumuz zamanlarda kokusunu alamadığımız besinlerden tat alamayız.

3. Dokunma Duyusu

Dokunma duyu organımız deridir.

Derinin ayrıca vücut sıcaklığımızı korumak, solunum ve boşaltıma yardımcı olmak, zararlı mikroorganizmalardan organları korumak, vücudu darbelere karşı korumak gibi görevleri vardır.

Deri tabakası iki bölümden oluşur.

a) Üst deri: 

Derinin en dış tabakasıdır. Üst kısmı ölü hücrelerden oluşur.

Alt kısmında ise deriye rengini veren ve deriyi zararlı güneş ışınlarından koruyan kısmı bulunur. 

b) Alt deri: 

Üst derinin altında bulunan tabakadır.

Kan damarları ve sinir hücreleri bakımından zengindir.

Ter bezleri, yağ bezleri, kıl kökleri, uyarıları alan yapılar bu tabakada bulunur.

En alt kısmında yağ tabakası bulunur. Bu tabaka vücudumuzu darbelerden koruyarak vücuttaki ısı kaybını önler. Ter bezleri ise terleme ile boşaltıma yardımcı olur.



Derimizle nasıl hissederiz?

Alt derideki duyu almaçları sıcak, soğuk, basınç, sertlik, yumuşaklık gibi duyuları algılar. Duyu almaçları ile alınan duyular, sinirler yoluyla beyne iletilir ve burada değerlendirilip algılanır.

Derinin her yerinde aynı oranda duyu almacı yoktur. Bu yüzden de algılama duyusu derimizin her bölgesinde aynı değildir. Parmak uçları, dudaklar gibi bölgelerde algılama daha fazladır.


4. Görme Duyusu

● Görme duyu organımız gözdür.

● Kaş, kirpik ve göz kapağı gözü koruyan yapılardır.

● Göz yaşı bezlerinin ürettiği göz yaşı salgısı gözün nemli kalmasını ve temizlenmesini sağlar. 

● Göz yuvarlağı dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabaka olmak üzere 3 katmandan oluşur.

a) Sert tabaka:

●Gözün en dış kısmında bulunan ve gözü dış etkilere karşı koruyan bir yapıdır.

●Beyaz renkli ve parlaktır.

●Ön kısmında incelip saydamlaşarak saydam tabaka kornea yı oluşturur.

●Kornea, göze gelen ışığın ilk defa kırıldığı yerdir.

b) Damar tabaka:

● Kan damarları bakımından zengin bir tabakadır. Bu damarlar gözün beslenmesini sağlar.

● Gözün ön kısmında kalınlaşarak göz merceğini tutan kasları ve gözün renkli kısmı olan irisi oluşturur.

● İrisin ortasında bulunan göz bebeği ışığın göze girmesini sağlayan boşluktur. Işığın şiddetine göre büyüyüp küçülebilir. Bu durum iris tabakasının kasları tarafından kontrol edilir.

● Göz bebeğinin göz merceği bulunur. Göz merceği ışığı kırarak bir noktada toplar ve ağ tabaka üzerine düşürür. 

c) Ağ tabaka ( Retina):

● Gözün en iç katmanıdır. 

● Retinada ışığa duyarlı yapılar bulunur.

● Göz merceğinde kırılan ışınlar, retinadaki sarı benek(leke) olarak adlandırılan yere düşer. Burada cismin ters görüntüsü oluşur.

● Göz sinirlerinin gözün alt kısmında birleşerek gözden çıktığı yere kör nokta denir. Kör noktada görüntü oluşmaz.  




Görme olayı nasıl gerçekleşir?

Cisimlerden yansıyan ışık ışınları saydam tabaka kırılarak göz bebeğine gelir. Göz bebeğinden geçen ışınlar göz merceğinden kırılarak sarı benek üzerine düşer. Sarı benekte oluşan görüntü ters oluşur ve oluşan görüntü duyu almaçları tarafından algılanır. Görme sinirleri aracılığı ile görüntü beyindeki görme merkezine iletilir. Ters görüntü beyindeki görme merkezinde düz olarak algılanarak görme olayı gerçekleşmiş olur.


5. İşitme Duyusu

● İşitme organımızdır. Ayrıca beyincikle beraber dengemizi sağlayan yarım daire kanalları kulakta bulunur.

● Kulak dıştan içe doğru; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur.


Dış kulak:
  • Kulak kepçesi, kulak yolu ve kulak zarından oluşur.
  • Kulak kepçesi ses dalgalarını toplayarak kulak yoluna iletir.
  • Kulak yolu toplanan ses dalgalarını kulak zarına iletir. Kulak yolunun yapısında bulunan sıvı ve kıllar, kir ve tozun kulağın içine girmesini engeller.
  • Kulak zarına gelen ses dalgaları kulak zarını titreştirir ve bu titreşimler buradan orta kulağa aktarılır.
Orta kulak:
  • Vücudumuzun en küçük kemikleri çekiç, örs ve üzengi kemikleri, oval pencere ve östaki borusu burada bulunur.
  • Kulak zarından gelen titreşimler çekiç, örs ve üzengi kemiklerinden geçerek oval pencereye iletir. Çekiç, örs ve üzengi kemikleri sesin şiddetini arttırarak aktarır. 
  • Oval pencereye gelen titreşimler buradan iç kulağa iletilir.
  • Östaki borusunun duyma olayında bir görevi yoktur. Östaki borusu yutağa açılan bir yapıdır. Bu sayede östaki borusu, orta kulak ile dış ortam arasındaki basınç farkını dengeleyerek kulak zarının yırtılmasını önler.
İç kulak:
  • Salyangoz ve yarım daire kanalları burada bulunur.
  • Oval pencereden gelen titreşimler salyangoza iletilir. Salyangozda uyarıları alan almaçlar bulunur.
  • Salyangoz içerisinde bulunan sinirler sesi beyine iletir.
  • Yarım daire kanallarının duyma olayı ile ilgili görevi yoktur. Beyinciğe vücudun dengesi için yardımcı olur.


Duyma olayı nasıl gerçekleşir?

Çevreden gelen sesler kulak kepçesi tarafından toplanarak kulak yoluna iletilir. Kulak yoluna iletilen ses dalgaları kulak zarına gelir ve kulak zarını titreştirir. Kulak zarı titreşimleri çekiç, örs ve üzengi kemiklerine iletir. Çekiç, örs ve üzengi kemikleri bu titreşimleri artırarak oval pencereye iletir. Oval pencereye gelen titreşimler buradan salyangoza geçer. Salyangozda bulunan duyu almaçları gelen titreşimleri algılar ve sinirler aracılığı ile beyindeki işitme merkezine yollar. Bu şekilde duyma olayı gerçekleşmiş olur.













   



Yorum Gönder

0 Yorumlar