Karbon (C), azot (N), hidrojen(H) ve oksijen (O) canlıların yapısında bulunan temel elementlerdir. Bu elementler ekosistemde sürekli olarak bir formdan başka bir forma dönüştürülür ve canlılar tarafından yaşamsal faaliyetler için tekrar tekrar kullanılır. Bu dönüşüme madde döngüsü denir.
Karbon, azot ve su döngüsü döngülerden sadece birkaçıdır.
Su Döngüsü

Su canlılar için oldukça önemlidir. Vücudunuzun yarısından fazlası sudur ve hücrelerinize bakacak olursak, bunların %70'in üzerinde su olduğunu görürüz! Bu nedenle, çoğu kara hayvanı gibi, hayatta kalmak için güvenilir bir tatlı su kaynağına ihtiyacınız var. Dünyadaki suyun %97,5'i tuzlu sudur. Kalan suyun %99'dan fazlası yer altı suyu veya buz şeklindedir. Tümüyle, tatlı suyun %1'inden daha azı göllerde, nehirlerde ve diğer mevcut yüzey formlarında bulunur.
Atmosferdeki su yoğunlaşarak yağmur, kar, dolu vb. yağışlar şeklinde yeryüzüne iner. Yeryüzüne düşen yağışlar toprağı nemlendirir. Toprağa süzüldükten sonra yer altı sularını oluşturur. Bu sular yer üstü sularla birleşerek deniz ve okyanuslara dökülürler.
Fotosentez yapan bitkiler kökleri ile topraktan su alır. Bu suyun bir kısmını terleme ile atmosfere verirler. Ayrıca canlılar solunum yoluyla atmosfere su buharı gönderir. Güneş ışınlarının etkisiyle su buharlaşarak atmosfere gider. Buhar halinde su atmosfere yükselir. Atmosferde yoğunlaşarak tekrar sıvı hale geçer ve yağış olarak yeryüzüne iner.
Karbon ve Oksijen Döngüsü
Vücudunuzun yaklaşık %18'i kütle olarak karbon atomlarından oluşur ve bu karbon atomları varlığınızın anahtarıdır. Ekosistemde belirli miktarda bulunan karbon, canlı ve cansız varlıklar arasında bir döngü içerisinde sürekli kullanılır. Buna “karbon döngüsü” denir.
Canlıların yapısındaki karbonun temel kaynağı, atmosferdeki karbondioksittir.
Üretici canlılar havadaki karbondioksiti fotosentez yoluyla besinlerin yapısına katarlar. Besinlerin yapısına katılan karbon besin zinciri yoluyla diğer canlıların yapısına katılır.
Canlıların yaptığı solunum, fosil yakıtların yanması, orman yangınları, volkanik patlamalar, ölü canlıların ayrıştırılması sonucu canlıların yapısındaki karbondioksit gazı tekrar atmosfere karışır. Böylece atmosferdeki karbondioksit miktarını arttırır. Canlı ve cansız çevrenin arasında karbonun bu şekilde dolanımına karbon döngüsü denir.
Oksijen döngüsünde ise bitkilerin fotosentez yoluyla ürettiği oksijen canlılar tarafından solunum yoluyla kullanılır. Ayrıca yanma olayları sırasında atmosferdeki oksijen kullanılır. Solunum sonucunda havaya karbondioksit verilir. Bitkiler ise karbondioksiti fotosentez için tekrar kullanır. Oksijen döngüsü bu şekilde devam eder.
Azot Döngüsü
Dünya atmosferinin %78 ini azot gazı oluşturur. İnsanların, bitki ve hayvanların vücutları azot gazını doğrudan kullanamazlar.
- Yıldırım, şimşek gibi olaylarla havadaki serbest azot toprağa geçerek azotlu bileşiklere dönüştürülür.
- Baklagillerin köklerinde yaşayan azot bağlayıcı bakterilerle baklagillerin yapısına geçer.
- Besin zinciri bu azotlu bileşikler diğer canlıların vücuduna girer.
- Canlıların ölümü ve atıkları ile yeniden toprağa karışır.
- Azot ayrıştırıcı bakteriler bu bileşikleri ayrıştırarak azotu tekrar atmosfere verir.
Madde döngülerinin yaşam açısından önemi:
- Su döngüsünde bozulma kuraklığa, kuraklık da canlı çeşitliliğinin azalmasına sebep olur.
- Karbondioksit gazının azalması fotosentezde aksamaya, dolayısıyla tüm canlıların besin ve oksijen sıkıntısı çekmesine sebep olur.
- Karbondioksit gazının artışı sera etkisine neden olur ve küresel ısınmaya yol açar.
- Oksijen oranının azalması canlılarda solunum sıkıntısına sebep olur.
- Azot döngüsü bozulursa toprak azot bakımından fakirleşir. Proteinin yapısında azot bulunur. Dolayısıyla bu durum insanların protein ihtiyacını karşılayamaması anlamına gelir.
- Azot döngüsünde atmosferdeki azot miktarında artış gözlenirse azotlu bileşikler su ile birleşerek asit yağmuru olarak yeryüzüne düşer ve canlıların yaşamını olumsuz olarak etkiler.
0 Yorumlar